Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Personel Daire Başkanlığı tarafından 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü kapsamında “Tütünden Pasif Etkilenimin Önlenmesinde Mevzuat” başlıklı konferans düzenlendi. Konferans 100'e yakın katılımcıyla 8 Şubat 2024 tarihinde İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe Salonda gerçekleştirildi.
Konferansın düzenlenmesinde önemli rol oynayan isimler arasında Genel Sekreter Yardımcısı Nihani Yıldırım, Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin, Personel Daire Başkanı Mustafa Tanrıkulu ve Mühendis Özkan Gerboğa yer aldı. Konferansa diğer daire başkanları, birimlerin konuyla ilgili akademik ve idari yöneticileri ve personeli katıldı.
Programın açılış konuşmalarını Bolu İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Filiz Bolu, Personel Daire Başkanı Mustafa Tanrıkulu ve Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin yaptı.
BAİBÜ Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sebahat Gücük'ün “Tütünün Pasif Etkileniminin Sağlık Etkileri” konulu konferansının ardından İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü'nün açtığı bağımlılıkla mücadele farkındalık stantları gezildi.
Programın ikinci bölümünde Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin moderatörlüğünde “Tütünün Pasif Etkilenimin Önlenmesinde Mevzuat, Tütün İçilebilir ve İçilemez Alanlar ve Uygulama Örneği: Tütün İçilebilir ve İçilemez Alanların Belirlenmesi” konuları ele alındı. Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı İl Tütün Koordinatörü Neşet Yaşlı, Saha Sorumlusu Sadık Acar, Denetçi İsmail Özdoğan, Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Filiz Bolu ve Prof. Dr. Sebahat Gücük sunumlarıyla programa katkıda bulundular.
Teşekkür belgelerinin verilmesi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından program sona erdi.
Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin'in Tütünün Pasif Etkileniminin Önlenmesinde Mevzuat Konferansı Açılış Konuşması
Sayın Protokol, Değerli Katılımcılar,
9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü'nün anlamlı vesilesiyle düzenlediğimiz "Tütünün Pasif Etkileniminin Önlenmesinde Mevzuat" konulu konferansımıza hoş geldiniz.
Bugün sizlerle bu önemli konuyu ele almak üzere bir araya gelmemizi sağlayan Genel Sekreter Yardımcımız Nihani Yıldırım'a, Personel Dairesi Başkanımız Mustafa Tanrıkulu'na ve sürecin yürütülmesinde emeği geçen Özkan Gerboğa'ya teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca değerli bilgilerini paylaşacak konuşmacılarımıza, işbirliği için İl Sağlık Müdürlüğü'ne, İl Emniyet Müdürlüğü'ne ve İl Jandarma Komutanlığı'na da şükranlarımı sunuyorum.
Bağımlılıklarla mücadelede her bireye ve her kuruma önemli görevler düşüyor ve burada güzel bir güç birliği oluşturduğumuza inanıyorum. Bu konferansın sonunda beklentimiz, her bir katılımcının ve yöneticinin öncelikle kendi çalışma birimlerinde olmak üzere üniversitemizin tüm kampüslerinde, şehrimizde ve en büyük hedefimiz olan ülkemizde pasif etkilenimin önlenmesi konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesidir.
9 Şubat tarihi, Sigarayı Bırakma Günü olarak kutlanmaktadır. Bu gün, tütün kullanımının zararlarına dikkat çekmek, toplumda sağlıklı yaşam bilincini artırmak ve tütün ürünü kullananları bırakmaya teşvik etmek amacıyla önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu etkinlik kapsamında, tütünün pasif etkilenimi üzerinde durarak, mevzuatın bu konudaki rolünü tartışacağız.
Tütün kullanımı ve tütün dumanına maruz kalma, dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 8 milyondan fazla insan tütün kullanımına bağlı sebeplerden dolayı hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 1,2 milyondan fazlası ise tütün içmeyenlerde, pasif etkilenim sonucu ortaya çıkmaktadır.
Tütün dumanı, içerdiği 7000'den fazla kimyasal madde ile ciddi sağlık risklerine neden olmaktadır. Pasif etkilenim, bu dumanı solumak zorunda kalan kişilerde akciğer kanseri, kalp hastalıkları, felç, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve astım gibi birçok sağlık sorununa yol açma potansiyeline sahiptir.
Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler pasif etkilenimden daha fazla etkilenmektedir. Çocukların gelişmekte olan akciğerleri, tütün dumanına karşı daha hassastır ve pasif etkilenim, çocuklarda astım, alerji ve solunum yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Hamilelik döneminde tütün ürünü kullanmak, bebekler için ömür boyu sürecek çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Kısaca tütün ürünleri pasif etkilenim yoluyla, kullanmayanlar için de ölümcül zararlar vermektedir. Tütün dumanına maruz kalmanın güvenli bir düzeyi yoktur. Elektronik sigara, nargile, ısıtılmış tütün ürünleri vb. tütün ürünlerinin her türlüsü zararlıdır.
Ülkemiz, tütün kontrolü konusunda ciddi adımlar atmış ve Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ni 2004 yılında imzalayarak bu alandaki taahhütlerini yerine getirmek için çalışmalarını sürdürmektedir. 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun ve bu kanunun uygulanması için hazırlanan genelgeler ve uygulama rehberi tütünün pasif etkileniminin önlenmesine yönelik birçok düzenlemeyi içermektedir. Kamu binalarından toplu taşıma araçlarına, eğlence mekanlarından spor alanlarına kadar geniş bir yelpazede tütün kullanımını sınırlayan yasal düzenlemeler bulunmaktadır.
Mevzuata göre kamu kurumları ve kuruluşları, topluma örnek teşkil edecek şekilde, açık alanlarında tütün mamulleri tüketimini belirli alanlarla sınırlandırmaktadır. Bu alanlar, toplam açık alanın %30'undan fazla olamaz ve giriş kapılarından en az 10 metre mesafede yer almalıdır. Bu en az mesafedir ve artırılabileceğine dikkat çekmek isterim. Bu uygulamanın amacı, halk sağlığını korumak ve tütün kullanımının olumsuz etkilerini azaltmaktır. Açık alanlarda tütün kullanımını sınırlandırarak sigara içmeyenlerin pasif etkilenim riski azaltılmaya çalışılmaktadır. Mevzuata uygun şekilde belirlenmiş olan açık alanlarda tütün kullanımına izin verilmektedir, ancak bu alanlar sınırlıdır ve halkın genel geçiş alanlarından uzakta ve ayrıdır.
Bu noktada tütünün izmaritlerinin ya da ülkemizde yasal olmadığı halde hızla yaygınlaşan elektronik sigaraların atıklarının oluşturduğu çevresel zararlara da dikkat çekmek isterim. Tütünün izmaritinde bulunan mikroplastikler toprağa, havaya, suya karışarak 30 yıla yakın yok olma sürecinde çevreye zarar vermektedir. Su ve besinler yoluyla bizlerinde bedenlerinde döngüsünü sürdürmektedir. Bu mikroplastiklerin taşıdığı kimyasallar ve vücudumuzda oluşturduğu mikroorganizma ortamı sağlığımızı doğrudan tehdit etmektedir.
Bağımlılıklarla Mücadele ile ilgili toplantılardan önce ve aralarda gördüğüm manzaralar da beni derinden üzüyor. Pasif etkilenimi önlemeyi amaçlayan toplantılarda, en fazla pasif etkilenime maruz kalmamız kabul edilemez. Katılımcıların toplantı öncesi ve sonrası, bina girişlerinin hemen önünde sigara içmeleri, içmeyen diğer katılımcıları pasif etkilenime maruz bırakmaktadır. Ayrıca hava akımıyla sigara dumanının bina içine yayılması, sadece ikinci el duman değil, üçüncü el dumanın da zararlarına yol açmaktadır. İzmaritlerin yere atılması ise yeni çevre ve sağlık sorunları yaratmaktadır. Kendi sağlığımız ve çevremizdekilerin sağlığı için sigara içenlerin ve içmeyenlerin haklarını gözetmemiz gerekiyor. Sigara içenler kadar içmeyenlerin de temiz hava soluma hakkını koruması ve bunu talep etmesi son derece önemlidir.
Bu arada az önce söz ettiğim üçüncü el duman kavramını da kısaca açıklamak isterim. Üçüncü el duman, sigara söndürüldükten sonra ortamdaki yüzeylere (halı, mobilya, duvar, giysi vb.) sinen ve bu yüzeylerden zamanla havaya karışan sigara dumanı kalıntılarına verilen isimdir. Bu kalıntılar, sigaranın içinde bulunan zararlı kimyasalların birçoğunu içerir ve içmeyenler için de sağlık riski oluşturur.
Evet, tüm bu açıklamalardan sonra özetle şunları söyleyebilirim; bağımlılıklarla mücadelede ve pasif etkilenimin önlenmesinde kamu kurumları ve kuruluşlarına önemli sorumluluklar düşmektedir. Dumansız Kampüs uygulamalarının yaygınlaştırılması, çocuk parkları ve spor alanları gibi açık mekânlarda tütün kullanımının yasaklanması, mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması için kritik adımlardır.
Üniversiteler, genç nesillerin yetiştiği ve bilimin ilerlediği önemli kurumlardır. Üniversite yönetimleri, öğrencilerin ve personelin sağlığını korumak adına tütünün pasif etkilenimine karşı etkin politikalar geliştirmelidir. Ancak, bu çabalar üniversite yönetimiyle birlikte, tüm üniversite camiasının katılımıyla başarılı olacaktır.
Bu konferansta, mevzuatın tütünün pasif etkilenimi üzerindeki rolünü detaylı bir şekilde ele alacak, konunun uzmanlarından gelecek değerli bilgilerle mevzuatın nasıl daha etkin bir şekilde kullanılabileceğini tartışacağız.
Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim, Sağlıklı bir gelecek için hep birlikte hareket etmeye devam edeceğimize inanıyorum.
Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi, programımızı başından sonuna kadar gönüllü olarak fotoğraflayan Kesim Kesgin'e en içten teşekkürlerini sunar.